Kategori: Uncategorized
Biliyorsunuz, sitemizden yüzük sipariş ederken mutlaka Yüzük Ölçüsünü girmeniz gerekiyor. Hem kadın hem de erkekler için yüzük ölçüsü mutlaka bilinmesi gereken birşey aslında. Tıpkı ayakkabı numarası gibi.
Maalesef özellikle erkekler, günlük hayatta pek fazla yüzük takmadıklarından yüzük ölçülerini bilmiyor olabilirler.
Peki yüzük ölçünüzü kolay yoldan nasıl doğru olarak bulabilirsiniz?
İki adet yöntem ile evinizde yüzük ölçünüzü zahmetsizce ve doğru olarak bulabilirsiniz. Yüzük ölçüleri çok hassas ve milimetrik olduğundan aşağıda verdiğimiz ölçümleme işlemlerinde çok dikkatli olarak milimetreleri saymanız gerekecektir. Yani biraz özenle bu işin altından kolayca kalkabileceksiniz. Bu iki adet yöntemimiz şunlar olacak:
1) Mevcut bir yüzüğünüzün iç çapını ölçme yöntemi
Öncelikle mevcut kullandığımız bir yüzüğümüzü elimize alıyoruz. Bu ölçümde tek ihtiyacımız olan şey bir cetvel. Bir cetvel buluyoruz ve sağdaki resimde görüldüğü gibi yüzüğünün çapını ölçüyoruz.
Ölçüm sonucunu sayfadaki tabloda birinci satırda buluyoruz, en sağdaki kolondaki sayı yüzük ölçünüzdür.
Dikkat edilecek noktalar:
- Ölçümü içten-içe yapıyoruz. Yani cetvelin milimetre başlangıcını yüzüğün iç tarafına hizalıyoruz.
- Ölçümü yüzüğün en geniş kısmından yapıyoruz. Alttan ya da üstten değil, yüzük daire biçiminde olduğundan en geniş kısmı TAM ORTASIDIR.
2) Yüzük parmağının çevresini bir ip yardımı ile ölçme yöntemi
Bu ölçümde ise parmağınızın tam yüzük taktığınız kısmının cm/mm olarak uzunluğunu, ya da bir başka deyişle, parmağın çevre ölçüsünü bulmaya çalışıyoruz. Resimde görüldüğü gibi öncelikle bir ip alıyoruz. İpi çok fazla sıkı ya da gevşek olmadan parmağımıza doluyoruz. İpin ucunu tam yüzük takılan yerde ipin diğer tarafında üst üste getirerek hizalıyoruz. Ve tam birleşme noktasından işaretliyoruz ya da kesiyoruz.
Kestiğimiz ya da işaretlediğimiz ipi daha sonra bir cetvel aracılığla 2. resimde olduğu gibi yatay birşekilde cetvel üzerine yerleştirerek ölçüyoruz.
Ölçüm sonucunu sayfadaki tabloda ikinci satırda buluyoruz, en sağdaki kolondaki sayı yüzük ölçünüzdür.
Dikkat edilecek noktalar:
- İpi parmağınızın yüzük taktığınız yerine denk getirmeye özen gösteriniz.
- İpi dolarken ne çok sıkın ne de çok gevşek bırakın. Tam parmak çevresini bir tur attırarak ipin ucunu diğer tarafa tam denk getirin ve denk getirdiğiniz yerden kesin ya da işaretleyin.
Mücevherinizi Kullanırken Dikkat Etmeniz Gerekenler
- Her türlü sert cisim teması mücevherinize zarar verecektir. Bu yüzden günlük işlerle uğraşırken mücevherinizi kullanmayınız.
- Elmas mücevherinizi KESİNLİKLE suyla temas ettirmeyiniz.
- Mücevherinizi akşam yatarken çıkarmayı unutmayınız.
- Denize ya da duşa girerken, suyla iş yaparken mücevherinizi MUTLAKA çıkarınız.
- Mücevherinizin üzerine parfüm püskürtmekten kaçınınız.
- Mücevherinizi direk güneş ışığından koruyunuz.
- Yaz aylarında teniniz terli olabileceğinden mücevherinizi çok uzun süre takmayınız. Ter altın ya da gümüş mücevherimizi karartan en büyük etkenlerden birisidir
- Mücevherlerinizi kullanmadığınız zamanlarda mücevher kutusunda saklayınız.
- Mücevher kutusunda birden fazla takının birbirine temas etmemesine özen gösteriniz.
- Mücevherinizi sabah tekrar kullanmaya başlamadan önce nemli pamuklu bir bezle siliniz
Mücevher Bakımı
Mücevherinizin en büyük düşmanları toz, yağ ve oksitlenmeye sebep olan kükürt gibi elementlerdir. Bu sebeple, günlük kullanımda mücevheriniz kirlenecek ve düzenli bakıma ihtiyaç duyacaktır. Nasıl gözlük kullanan bir kişi gözlüklerini sürekli silip temizlemek durumunda kalıyorsa, mücevherlerimiz de sürekli bakıma ihtiyaç duyarlar. Mücevher çeşidine göre bakım talimatlarımız aşağıdaki gibidir:Altın ve Gümüş, Pırlantalı ya da Zirkon taşlı Mücevherler:
Mücevherinizin taş kısımlarında yağ ya da kir göremiyorsanız, maden kısımlarını, mücevher parlatıcı bez ile düzenli olarak fazla bastırmadan nazikçe silebilirsiniz. Mücevherinizin tekrar ışıl ışıl parladığını göreceksiniz. Pırlanta ya da zirkon taş bölgelerinde kararma, yağ birikimi var ise küçük bir kaba bir miktar sıcak su doldurarak içine bulaşık deterjanınızdan birkaç damla ekleyiniz. Daha sonra mücevherinizi bu kabın içerisinde 3-5 dakika bekletiniz ve ardından yine kabın içinde yumuşak bir fırça ile -diş fırçası olabilir – mücevherinizin yüzeyini, taş kenarlarını, yağ ve kirden kararmış bölgelerini fırçalayınız. Pırlanta ve zirkon taşların kenarlarını ve alt kısımlarını dikkatlice fırçalayabilirsiniz.Elmas ve İncili Mücevherler:
Elmas ve incili mücevherlerinizin taş ve inci kısımlarına KESİNLİKLE SU TEMASI yapmayınız. Ancak maden kısımlarını nemli ya da özel mücevher parlatıcı bezle siliniz. SUYA SOKMAYINIZ!Mücevherinizin Yıllık Bakımı:
Mücevherinizi yılda bir defa Haydar Oğlu Gümüş Merkezimize gönderin. Mücevherinizin bakımı limitli ÖMÜR BOYU GARANTİ kapsamında ücretsiz olarak yapılmakta, kararan, taşı düşen (pırlanta taşlar hariç) mücevheriniz ilk günkü haline ÜCRETSİZ olarak getirilmektedir. Bu hizmetimiz tüm Haydar Oğlu Gümüş ürünleri için geçerli olup gelen giden kargo ücretleri müşterimize aittir.Gümüş, elementlerin periyodik tablosunda simgesi Ag olan, beyaz, parlak, değerli bir metalik element. Atom numarası 47, atom ağırlığı 107,87 gramdır. Ergime noktası 961,9 °C, kaynama noktası 1950 °C ve özgül ağırlığı da 10,5 g/cm³’tür. Çoğu bileşiklerinde +1 değerliklidir. Ag sembolü Latince argentum kelimesinden gelir.
Gümüş, ışığı çok iyi yansıtan, dövülebilen, sünek bir metaldir. Bir gram gümüşten 2 km uzunluğunda ince tel çekilebilir. Atmosferde oksitlenmeye karşı büyük bir mukavemet gösterir. Bakırdan daha zor, altından ise daha kolay oksitlenir. Gümüş eşya üzerindeki kararmanın sebebi, havadaki hidrojen sülfür ve yumurta gibi bazı yiyeceklerde bulunan kükürttür.
Gümüşün Tarihi
Gümüş çok eski zamanlardan beri bilinmekle birlikte yine de altın ve bakırdan sonra keşfedilmiştir. Altın az olmasına rağmen, dünyanın her yanına yayılması sebebiyle daha önce kullanılmaya başlanmıştır. Ayrıca tabii halde gümüş az olup, çok derinlerde bulunuyordu. Gümüşün M.Ö. 3100yıllarında Misirlılar ve M.Ö. 2500 yıllarında Çinliler vePersler tarafından kullanıldığı belirtilmiştir. Yunan tarihindeAtina‘daki gümüş madenlerine rastlanır. M.Ö. 800 yıllarına doğru gümüş, Nil nehri havalisinde para olarak kullanılmaya başlanmıştır. Gümüşü ilk olarak Romalılarınişlemeye başladıkları iddia edilmektedir. Endüstri ilerledikçe daha karışık ve saf olmayan gümüş filizleri üzerinde çalışılmaya başlandı. Bugün gümüş büyük bir nisbette bakır, kurşun ve çinko üretimindeki yan ürünlerden elde edilir.
Doğada Bulunuşu
Çok eskiden gümüş, dünyanın birçok yerlerinde az miktarda bulunan doğal gümüş kaynaklarından elde ediliyordu. Doğal gümüş; saf veya daha çok altın, bakır, civa ve diğer metallerle alaşımlar halinde bulunuyordu. Norveç’te, GüneyPeru’da, Colorado’da kazılarda işlenmiş büyük külçeler bulunmuştur. İspanya’da1860’ta sekiz tonluk bir külçe çıkartılmıştır. Gümüş, daha çok yer kabuğuna dağılmış bileşikler halinde bulunur. En çok rastlanan gümüş filizleri; argentit (Ag2S) ve gümüş klorür (AgCl) olmaktadır. Arsenik veya antimonla karışmışsülfür filizleri de vardır.
Gümüşün Kullanılışı
Gümüş’ün tüketildiği alanları sıralayacak olursak; fotoğraf sanayii, elektronik, para imalatı, süs eşyası ve takı-mücevher yapımı, alaşım üretimi ve dişçiliktir. Ayrıca, yapay yağmur yağdırmakta, ayna sırlarının yapımında, bilgisayar röle kontaklarında, pil yapımında da kullanılmaktadır. Gümüş elektriği çok iyi geçirdiğinden ve kolayca tel haline geldiğinden eskiden elektrik teli olarak da kullanılmaktaydı. Fakat nadir bulunması ve kıymeti dolayısıyla, artık bu amaçla kullanılmamaktadır.
Bugün daha ziyade takı ve mücevher üretimiznde, süs eşyası üretiminde, ayna yapımında, fotoğrafçılıkta, bazı ilaçlar ve alaşımların hazırlanmasında kullanılır.
Gümüşden üretilen paralar, %90 gümüş, %10 bakır alaşımından yapılmıştır.
Mücevher ve takı yapımında kullanılan gümüşün ayarı 925 ayardır. 925 ayar gümüş %92,5 gümüş ve %7,5 bakırdan oluşmaktadır.